17 Nisan 2013 Çarşamba

Tam bir İtalyan: 800Pizza

İtalya'da bayağı şehir gezdim: Roma, Floransa, Venedik, Milano, Verona, Rimini, Val Gardena.. Hepsinde ortak kanım İtalya'nın en keyifli anı akşam olup bir Pizzeria'ya oturup şarabını ve pizzanı sipariş etmekti. Bu kadar hamurlu bir menu olup bu kadar mideye oturmayan yemeği ancak İtalyanlar başarıyor sanırım. Pizza hamurlarını neredeyse lahmacun hamuru gibi tutup malzemede abartıya kaçmamaları ve basit malzemeler koymaları, çok da malzemeleri karıştırmamaları sanırım bunun sırrı. Ünlü tatlıları Tiramisu bile oldukça hafif gerçek bir İtalyan restaurantında, çünkü Türkiye'de yapılanların aksine gerçek bir italyanda bu tatlıda oldukça az pandispanyalı kısım olup tatlının çoğunu bizde labne olarak kullanılan Mascarpone peyniri oluşturur. 



İşte tüm bu keyiflerimi Dubai'de de bir İtalyan restaurantı olan 800Pizza'da buldum. 800Pizza şu an Marina Walk, Al Barsha, Motorcity, Downtown, Ibn Batuta Mall olmak üzere 5 şubeden oluşuyor. Ben Marina Walk'tekini denedim. Marinanın hemen kıyısında yer alan masalarında pötikare masa örtüleri ve loş ışıklarıyla oldukça İtalyan bir hava yaratıyorlar. Biz ortaya bir büyük pizza ve domates-mozarella salatalarından sipariş ettik. Servis çok hızlıydı ve tat müthişti, Roma'da bir pizzeriada oturuyor gibiydim. Üstüne de tabi Tiramisu siparişimizi verdik. Arasındaki pandispanya oranı biraz normale göre fazla olsa da tadı çok güzeldi. 



Dubai'de Roma pizzeriasında gibi hissetmek isterseniz 800Pizza'yı kesinlikle denemenizi tavsiye ederim :)

15 Nisan 2013 Pazartesi

Bir Hamburger Klasiği: Burger Fuel

Konular yemekten başlayınca ard arda geliyor... Yemekte bile yemek konuşan bir millet olarak bugün yazıyı burada en çok sevdiğim hamburgerciye ayırdım: Burger Fuel!

Burger Fuel Yeni Zelanda markası, Yeni Zelanda'dan sonra ilk açıldığı yer Dubai. Daha sonra da Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'da büyümeye devam etmiş.


Dünyanın her yerinde konsepti aynı, hatta Dubai'de çalışanlar bile Yeni Zelanda veya Avusturalya'dan gelme.

Hamburgerindeki fark nedir derseniz: soslu hamburger sevenler için müthiş bir tat diyebilirim. Ben Hamburgerminilerini tercih ediyorum daha ufak yemek istediğim için. Ekmeği müthiş, içindeki her malzemenin organik ve taze olmasına dikkat ediyor (pörsümüş bir salata görmüyorsunuz) ve soslar harika!

Siparişinizi verdikten sonra servis şu şekilde oluyor, herşey paketlerin içinde:


Bu sunumun bir ayrıntısı var yeniler için: Doofer
Doofer ne derseniz bunun için bir video bile yapmış marka: http://www.burgerfuel.com/doofer/
Doofer hamburger yemenizi kolaylaştıran sosların akmasını engelleyen bir icat :)
Doofer ilk hali

Dooferı iki taraftan birleştirdikten sonraki kullanımı


14 Nisan 2013 Pazar

Dubai'deki Türk Restaurantları

Farklı bir ülkede yaşamaya başlayınca başka mutfakları tatma eğiliminde bir insanım aslında.. Ama gene de buraya gelecekler için Türk yemeği özlemi olduğunda gidebilecekleri bir yerler olduğunu bilmek güzel :) Bunun için Dubai'de olan Türk restaurantlarını toparlamaya çalıştım yazıda, hepsini denemedim maalesef, ama çevremden hep güzel şeyler duyduklarım bunlar:

- Anatolia Restaurant: Ibni Batuta Mall'un içinde China Court alanında yer alıyor. Bahçesi oldukça keyifli. Mantıdan, ekşili dolmaya, lahmacun, kebaba bir çok seçenek bulabileceğiniz bir yer. Ben özellikle ekşili dolmasına bayıldım :)


- Turkish Village: 2013 başında Jumeira Road üzerinde açılan üç katlı büyük bir Türk restaurantı. İçerisi daha çok Arap'lara yönelik tasarlanan şıklıkta. Menunun yıldızı masanın ortasına uzunca gelen Konya'nın ünlü etli ekmeği. Bunun dışında da börek, mercimek çorbası, kebap, pastırmalı humus gibi bir çok Türk tadını da bulabilirsiniz. Ayrıca simitli, poğaçalı, börekli Türk kahvaltısı da mevcut. 


- Sultan Baba: Festival City içinde yer alan bir Türk restaurantı. Özellikle iskenderi tavsiye olunur. Burada maalesef döner ustası her Türk restaurantında yok, Sultan Baba istisnalardan. Rahatlıkla yiyebilirsiniz. 


- Zurna: Safa Park'a yakın Jumeirah bölgesinde bir Türk restaurantı. Konsept gene kebap :) Lezzetli etler ve mezeler sizleri bekliyor :)


- Saray Sofra: Address Downtown Otel'in tam karşısında açılan Saray Sofra da iskenderi ve künefesiyle meşhur. Burj Khalifa manzarasıyla Türk yemeği keyfi, afiyet olsun :)


- Tantuni: Evet tantunici bile var :) JLT de hem et tantuni hem vejeteryan tantuni bulabileceğiniz bir restaurant mevcut. Ayrıca evlere servisleri de var. 








10 Nisan 2013 Çarşamba

Ah şu Şeyh'ler!

Buraya gelmeden Arap yarımadasına dair şu cümleleri sıklıkla duyuyordum:
- benzin araba çok ucuzmuş orda
- alkol içemeyecek misiniz?
- bir şeyh ayarlarsın artık bana

Sonuncu cümle tabi pek tahmin edebileceğiniz gibi bekar kız arkadaşlarımdan geliyordu, iş yaşamından bıkmış sıkılmış, kurtuluşu bir şeyhle evlenmekte bulmuş :) Tabi fena olmazdı Şeyhlerle tanışma ortamım olsaydı :)

Burada yaşayan lokal halka Emirati deniyor (Emirates de burdan gelme). Lokal halk tüm nüfusun sadece %10unu oluşturduğu için çok değerli. Sonradan Emirati olunamıyor, yabancıların çocukları BAE'de doğsa bile Emirati olamıyorlar. Emirati olmanın büyük avantajları var, tüm sosyal haklardan ücretsiz faydalanabiliyorlar, işe alımlarda öncelikliler ve doğurdukları her çocuk için de devletten para alıyorlar. Yani yan gel yat gene de çok güzel yaşarsın bir Emirati olarak.

Şu an yönetimde olan şeyhler ailesini anlamam ise bayağı zamanımı aldı, çünkü isimler çocuklarıyla çok benziyor, bayağı karışık bir sürece giriyorsunuz anlamaya çalışırken.

Şimdi anladığımı özetleyeyim size :)

İki önemli aile var:
Al Nahyan'lar:
Abu Dhabi'nin yönetim ailesi. Bunlardan sıklıkla karşılaştığınız isimler şöyle:
Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan: 1966'dan 2004'e kadar Abu Dhabi'yi yönetmiş. Oldukça vizyoner bir lider, bugünkü BAE'nin kurucusu.


Şeyh Khalifa bin Zayed Al Nahyan: 2004'te babası vefat edince başa geçen oğul. BAE Devlet Başkanı. Bu isim de Burj Khalifa'dan tanıdık gelecek. Burj Khalifa ilk açıldığında Burj Dubai adıyla geçiyor ancak Abu Dhabi Dubai'yi krizden çıkaracak parayı sağladığında böyle bir jest(!) yapılıp kulenin ismi Burj Khalifa olarak değiştiriliyor.


Al Maktoum'lar:
Şeyh Rashid bin Saeed Al Maktoum: 1958'den 1990'a kadar Dubai'yi yönetmiştir. Şeyh Zayed ile birlikte BAE'nin kurulmasında büyük rol oynamıştır, o dönemin devlet başkanlığı yardımcılığını yapmıştır. Çıkan petrolle kazandıkları tüm paraları Dubai'nin altyapısına, sosyal hizmetlerine harcamış, vizyoner bir lider. Hastaneler, havaalanı, Creek, yollar hep onun zamanında yapılmış.

Şeyh Maktoum bin Rashid Al Maktoum: Şeyh Rashid ölünce yerine öncelikle oğlu Şeyh Maktoum geçti ancak Şeyh Maktoum ülkeyi kardeşi Şeyh Mohammed ile 2006 ölüm yılına kadar yönetti. Şeyh Mohammed aslında o zamanda yapılan gelişmelerin arka plandaki ismiydi. 

Şeyh Mohammed bin Rashid Al Maktoum: 2006'da abisinin ölümünden sonra Dubai mutlak hükümdarı olmuştur. Palm adalarının oluşturulması, 7 yıldızlı Burj Al Arab'ın açılması, Burj Khalifa'nın açılması gibi önemli projelere imza atmıştır. En bilinen evliliği Ürdün Kralı Hüseyin'in kızı Prenses Haya ile olanıdır. Şeyh Mohammed'in toplamda resmi olarak bilinen 23 çocuğu var, bunlardan 9u erkek 14ü kız. Şeyh Mohammed Haya ile olan en son oğulları Şeyh Zayed'in 2012'deki doğumunu Twitter hesabından duyurmuş. Twitter'dan takip etmek isterseniz: @HHShkMohd
Prenses Haya ve Şeyh Mohammed İngiltere'de Ascot at yarışlarında

Şeyh Hamdan bin Mohammed Al Maktoum: Şeyh Mohammed'in ikinci oğlu ve veliahtı


7 Nisan 2013 Pazar

BAE Tarihçesi

Enteresan şekilde Türkiye coğrafi olarak Arap ülkelerine çok yakın olmakla beraber haberlerde oldukça uzak durmuş bir ülke. Bu bölgeyi tanımıyoruz, pek bilmiyoruz, halbuki bu bölgenin haberlerinde bize oldukça fazla yer veriliyor. Gelen ziyaretçilerimiz de hep bu nedenden bize buranın tarihçesini soruyor, şeyhlerini merak ediyor. Bu nedenle bu konuları araştırarak birkaç yazı oluşturmaya karar verdim blogda, işte ilki, keyifli okumalar!

BAE Tarihçesi:
16.yy.da Portekizlerin Hint Okyanusu çıkartmasıyla bu bölge yaklaşık 150 yıl Portekiz etkisinde yönetilmiş. 17yydan 19.yüzyıla kadar korsan saldırılarına maruz kalmış, bu durumda ülkeyi İngiltere korumuş. Buna karşılık İngiltere münhasırlık anlaşması yapmış ve bu bölgeyi ordu güçleri ile korumaya başlamış.

Bu dönem halkın geçim kaynağı inci sektörü ve balıkçılık. Ancak Japonların kültür incilerini keşfi ve ikinci dünya savaşıyla Hindistan'ın Arap ülkelerinden gelen incilere uyguladığı yüksek ithalat vergileri nedeniyle inci sektörü de kötüye gitmiş.



Ülkenin kaderini değiştiren 1960'larda keşfedilen petrol olmuş. O dönem Abu Dhabi'yi yöneten Şeyh Zayed vizyoner bir yönetici olarak petrolden kazanmaya başladıklarını şehrin alt yapısına, hastane, okul, yol yapımına harcamış. O dönem Dubai yönetiminde olan Şeyh Rashid bin Saeed Al Maktoum da aynı yolu izlemiş. Şeyh Zayed bu bölgedeki Arap ülkelerinin birlik olması gerektiğini savunmuş ve bugünkü BAE'nin temelini atmış.
1968'de artık petrolün bulunmasıyla BAE bölgesinin korunması İngiltere'yi ekonomik olarak sıkıntıya sokmuş ve geri çekilme kararı almışlar. Bu ani karar aslında BAE'nin oluşmasına hız vermiş, birlik olmanın önemi daha da artmış. 1968'de Abu Dhabi ve Dubai öncülüğünde toplantılar başlamış ve birlik içinde dış ilişkiler, güvenlik ve sosyal servisler konusunda ortak hareket edilip diğer konularda emirlik kararlarının geçerli olması kararı alınmış. 1971'de Katar ve Bahreyn bağımsızlığını ilan edip bu birlikten çıkmışlar. Birlik içinde kalan diğer yedi Emirlik şöyle: Abu Dhabi, Dubai, Sharjah, Ajman, Umm Al Qaiwain ve Fujairah. Şeyh Zayed Cumhurbaşkanı, Şeyh Maktoum da Başbakan olarak birliği yönetmiş.
2012'de BAE 40.yılını kutladı!

İngiltere'den sonra BAE Amerika'ya yakınlaşmış ve ordu güçleri konusunda destek almak için anlaşma imzalamış. 11 Eylül saldırılarından sonra BAE'nin El Kaide'ye para gönderen bağlantılarının olduğu keşfedildiğinden BAE hemen Amerika ile işbirliğine giderek şüpheli tüm banka hesaplarını dondurmuş. Tüm bunlar iki ülke arasındaki ilişkileri daha da yakınlaştırmış.

2004'te Şeyh Zayed öldükten sonra yerine Abu Dhabi'nin şimdiki yöneticisi oğlu Şeyh Khalifa bin Zayed Al Nahyan geçmiş. 2006'da Şeyh Maktoum bin Rashid Al Maktoum ölünce ise yerine Dubai'nin şimdiki yöneticisi oğlu Şeyh Mohammed bin Rashid Al Maktoum geçmiş. Bu aileler hakkında daha detaylı bilgi ise bir sonraki yazıda ;)

Dubai Yöneticisi Şeyh Mohammed Al Maktoum - BAE Başbakanı

Abu Dhabi Yöneticisi Şeyh Khalifa bin Zayed Al Nahyan - BAE Cumhurbaşkanı

3 Nisan 2013 Çarşamba

Dubai'de Araba Tescil Süreci

Araba konusuna devam :)

Arabanızı direk galeriden sıfır alabilirsiniz, böyle bir durumda tescil sürecini galeri üstleniyor.

Arabanızı ikinci el galeriden alabilirsiniz (4*4 en çok tutulanı), bu durumda da galeri tescil sürecini üstleniyor.

Arabanızı Dubizzle'dan ikinci el direk sahibinden satın alabilirsiniz, bu durumda tescil süreci şu şekilde oluyor:

Hep yanınızda olması gereken evraklar:

  • UAE ehliyeti (bu ehliyeti nasıl alabileceğiniz dair şu yazıma bakabilirsiniz: Dubai'de Ehliyet Almak
  • Pasaport
  • Fotoğraf
  • Türk Ehliyeti ve fotokopisi


- İkinci el araba almak her zaman risklidir, maalesef satııcının dediklerine %100 güvenemezsiniz. Dubai'de ikinci el aracı tescil ettirmeden önce bir araç testi oluyor. Bu testi geçemeyen hiç bir araç trafiğe çıkamadığından testi geçen araçların en azından çalıştığından emin olabilirsiniz. Bu test bizim araç muayenemizde yapılan testlerin aynısı. Buna Vehicle testing deniyor ve bu masraf satana aittir.

- Daha derinlemesine bir inceleme istiyorsanız, gelecek sorunları ve masrafları öngörebilmek adına satıcı ile anlaşarak aracı satın almadan önce serviste sorgulatabilirsiniz. Bu işlemin ücreti satın alana aittir. Ortalama 350-400TL gibi fiyatlar ödersiniz. Bu testle birlikte aracın A'dan Z'ye her tarafı incelenir, ve hangi parçanın ne  kadar zaman içinde ne kadarlık masraf çıkaracağını bilirsiniz. Eski bir araç alıyorsanız yüzü astarından pahalı olmaması adına bu testi yaptırmanızı tavsiye ederim.

- Araç tüm testlerden sonra içinize sindiyse, Mall of Emirates'in arkasında yer alan Al Barsha Service Center'a gidip tüm işlemleri burada halledebilirsiniz.

- Öncelikle satın alan tarafın aracın sigortasını yaptırması gerekli, bu işlemi Al Barsha Service Center içinde halledebilirsiniz. Bunu yapmak için satıcıdan eski sigortasını istemeyi unutmayın, ordaki bilgileri kullanarak yeniyi sizin adınıza yapıyorlar. Ayrıca Türk ehliyetiniz ve bir fotokopisi de yanınızda olsun, 10 yıldan fazla sürücüyseniz sigorta da belli indirime sahip oluyorsunuz.

- Al Barsha Centerın yanında yer alan Eppco'da tescil işlemini yaptırabilirsiniz. Hem alıcı hem satıcı birarada gitmelidir. Yanınızda olması gereken evraklar: aracın eski registration cardı, yeni alıcının yaptırmış olduğu sigorta kağıdı ve araç muayeneyi geçtiğine dair belge. Noter gibi bir işlem, evraklar imzalanıyor, para teslim ediliyor ve satış işlemi gerçekleşiyor.

- Alıcı arabayı üstüne geçirdiği için 1 senelik car registration masrafını ödüyor, 370AED kadar bir ücret. Bunun karşılığında geçerlilik tarihinin yazılı olduğu bir pul alıyor, bunu plakanın üstüne yapıştırması gerekiyor.

- Satıcı mevcut SALIK'i iptal edip içinde kalan tutarı alabiliyor.

- Alıcı ise yeni SALIK'i benzin istasyonun içinden alabiliyor. SALIK Dubai'de Sheikh Zayed yolu üzerindeki bir HGS sistemi. Her aracın ön camında yer almalı. 100AED veriyorsunuz, 50AED depozito, 50AED de kredi olarak yükleniyor.

Sigortanız, satış işleminiz ve Salik'iniz olduktan sonra aracınızla rahatlıkla evinize doğru yol alabilirsiniz :)